Ana içeriğe atla

Shincheonji Ders 2- Vaat Gerçekleşme

                                                           Vaat Gerçekleşme

 Bir sözün Tanrıya ait olup olmadığını nasıl anlıyorduk?
Bu soruyu binlerce yıl önce de soran insanlar var ve Tanrının bu sorunun cevabını binlerce yıl önce Musa ile vermişti. Bir bakalım nasıl bir cevap vermiş:
Detronomi 18:21-22 Vaat-Gerçekleşme
İseah 14:24 Planladığım gibi olacak tasarladığım gibi gerçekleşecek.
Aynı mantıkta yazılar kuranda da mevcut bir de kurandan inceleyelim.
Zümer 20.Allah, gerçek bir vaadde bulunmuştur. Allah, va'dinden dönmez.
Şura 24.Allah batılı yok eder, hakkı sözleriyle gerçekleştirir.
Hac 47.Hâlbuki Allah asla va'dinden caymaz.
Mü’min 77 Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecek.

Yalan vaatte bulunan kişisinin sözleri kime aittir?
Nisa 120.Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor.
İsra 64.Onlara vaadlerde bulun." Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va'detmez.
İbrahim 22.İş bitirilince şeytan da diyecek ki: "Şüphesiz Allah, size gerçek olanı söz verdi. Ben de size söz(vaad) verdim ama yalancı çıktım.
Yazıların genel olarak içerini özetleyecek olursak Tanrı ben bir söz söylersem mutlaka gerçekleşir yani bir vaatte bulunursam mutlaka gerçekleştiririm diyor ama şeytan için vaat verir gerçekleştiremez yalan vaatte bulunur diyor. Peki:
1-Vaat Gerçekleşme Nedir? 
2-Nasıl bir işleyişe sahiptir? 
3-Neden buna ihtiyacımız var veya Tanrı neden vaat verip gerçekleştiren varlık olduğunu bize sürekli göstermeye çalışıyor?
Bütün bu sorulara cevap bulmak için kutsal yazılardaki vaat gerçekleşme mantığını inceleyelim:
Bütün dinlerin ortak atası olan Adem’den başlayarak inceleyelim
Adem’den başlayarak Musa’ya kadar kronolojik sıralama yapılacak:
>>>Adem<<<
Gen2:7 Toprak+Yaşam Soluğu=>Yaşayan Varlık
Gen2:15-17 Yaşam Ağacı-iyi ve kötüyü bilme ağacı (Bakara 35)
Gen3:1-6 Şeytanın Adem’e yalan vaatte bulunarak onu kandırıp Tanrının yeme dediği meyveyi yedirmesi (Taha 120-121)
Burda biraz değinerek peygamberlerin günah işleyebildiğini vurgula ve Nuh’a geçiş yap
Gen7:13 Gemiye binenlerin sayısı(8)
Gen9:21-23 Nuh’un çıplaklık olayı
Gen9:25-27 Ham Şam’a köle olsun vaadi
Ham ve oğlu Kenan’ın yaptığı günahtan dolayı Nuh’un dünyasına da günah giriş yapıyor.
Gen11:31 Terah ve İbrahim Kenan’a gitmek için Ur kentinden ayrılıyor
Gen12:1-6 İbrahim Tanrının isteğini yapmak için Kenan’a doğru yola çıkıyor ve Kenan’da kenanlılar yaşıyor.
Gen12:7 Tanrı Kenan topraklarını göstererek bu toprakları senin soyuna vereceğim diye vaatte bulunuyor.
Gen13:14-17 Tanrı İbrahim’e gördüğün bütün bu toprakları sana ve soyuna vereceğim diye vaatte bulunuyor.
Gen15:13 Senin soyun yabancı bir ülkede 400 yıl kölelik yapacak
Yabancı bir ülkede köle olacak
Kölelikten kurtarıp onları ordan çıkaracağım
Bütün bunları gerçekleşmesi olmadan bilebilir miyiz?
Nasıl ve neden köle oluyorlar? Köle olacakları yabancı ülke neresi? Bu soruların cevabını gerçekleşmesi olmadan veremeyiz değil mi?
Gen16:1 Tanrı İbrahim’e senin soyunu yıldızlar kadar çoğaltacağım, bu toprakları sana ve soyuna vereceğim diye vaatler vermişti ama İbrahim’in çocuğu yokken bu vaatleri veriyor.
İbrahimin karışı Sara kısır olduğu için soyu devam etsin diye İbrahim’le cariyesi Hacer’in birlikte olmasını istiyor:
Gen16:2-4 İbrahim’in Hacer’le birlikte olması Hacer’in hamile kalması
Gen16:11 Hacer’in çocuğunun adı İsmaildi.
Gen17:15-21 Tanrı İsmaili mirasçı olarak kabul etmeyip İbrahim’e anlaşmamı İshak’la ve onun soyuyla sürdüreceğim diyor. 

Exo1:1-19 İsrail halkının çoğalması, köle olarak oluşturulması, ebelerin erkek çocukları öldürmemesi gibi olayların anlatıldığı kısım
Exo3:1-8 Tanrının Musa’ya görünüp kendini tanıtması 
Exo6:2-5,8 Tanrı Musa’ya neden Musa’yı seçtiğini açıklıyor. Atalarıyla yaptığı anlaşmayı gerçekleştirmek için(Kenan ile ilgili vaat)
Exo6:9-12 Musa bütün bunları İsrail halkına anlatıyor ama kimse onu dinlemiyor daha sonra Tanrı Musa’ya git firavuna İsrailliler salıvermesini söyle diyor ama Musa’nın verdiği cevaba bakalım “İsrailliler beni dinlemedikleri sonra firavun nasıl dinler?”
İsrail halkına bakarsak Musa’ya inanmıyorlar değil mi? Tanrının bu insanlara kendisini tanıtması gerek bu durumda şöyle yapıyor:
Hepimizin bildiği 10 bela olayı var değil mi?
Tanrı Musa’ya firavuna İsrailliler serbest bırakmasını bırakmazsa başlarına çeşitli belaları getireceğini söylüyor. Tanrı vaat verip gerçekleştiren varlık olduğu için bu 10 bela Tanrının söylediği gibi birebir gerçekleşiyor. Bu belaların 4-5 tanesini firavunun büyücüleride yaptığı için İsrailliler Musa’yı tam anlamıyla takip etmiyorlar en son 10. Bela olan ölüm belasından sonra hem firavun hemde İsrail halkı Musa’nın Tanrısının gerçek olduğunu anlıyorlar. Firavun İsrail halkını bırakıyor İsrailliler de Musa’nın Tanrının peygamberi olduğuna inanıp onu takip ediyorlar.
Exo12:11-14 fısıh kuzusunun nasıl yenmesi gerektiği ne anlama geldiğini açıklıyor.
Exo12:29-33 firavun ve mısırlılar Tanrının vaat verip gerçekleştiren varlık olduğunu anlayor ve mısır halkıda gönder İsraillileri diye firavuna baskı yapıyorlar.
Exo12:51 O gün RAB İsraillileri ordular halinde Mısır’dan çıkardı.
Mısır’dan çıkıp Kenan’a gitmek normalde daha kısayken Tanrı israil halkını farklı yoldan dolaştırarak Kenan’a götürüyor bunun nedeni şu:
Exo13:17,18 yakın olan yoldan giderseler yolda savaşla karşılaşabilirler ve bu nedenle düşünceleri değişip Mısır’a geri dönebilirler diye onları farklı yoldan götürüyor.
Mısır’dan çıktıktan sonra Tanrı israil halkıyla anlaşma yapıyor:
Exo19:5,6 iyi dinlerseniz tutarsanız, öz halkım olursunuz diyor ve israil halkıda RABbin söylediği her şeyi yapacağız diyorlar. (sonuç: Yeremya7:22-24)
Daha sonra Tanrı Musa aracılığıyla halka herkesin bildiği 10 emiri bildiriyor. O emirlerin ilk ikisi şunlardır:
Benden başka Tanrın olmayacak
Put oluşturmayacaksın
İsrail halkı Tanrının her söylediğini yapacaklarını söylemişti ama bakalım gerçekten Tanrının dediğini yapıyorlar mı.
Exo32:1-8 israil halkının put oluşturması
Tanrıya her dediğini yapacağız diyen İsrailliler yapmamaları gereken en büyük günahlardan birini yapıyorlar.  
Numbers32:10-13 Kalev ve Yeşu hariç 20 yaşından büyük olanların vaat edilen ülkeye giremeyecekler.
Yeşu ve Kalev’in olayı şöyle:
Numbers13:1=Tanrı Kenan ülkesini araştırmak için adam gönder diyor. Her oymaktan bir kişi olmak üzere toplam 12 kişi.
Numbers13:17-21=Musa 12 kişiyi gönderirken onlara yapmaları gereken şeyleri söylüyor.
Numbers13:30-33=Kalev o ülkeyi alacak gücümüz var derken diğer kişiler onlar bizden güçlü, biz onların yanında çekirge gibiyiz vs. diyorlar.
Bu konuşmalardan dolayı halk korkarak şöyle şeyler söylüyorlar:
Numbers14:1-4 Keşke Mısır’da ölseydik, Tanrı bizi neden o ülkeye götürüyor ölelim diye mi? Kendimize önder seçip Mısır’a geri dönelim gibi şeyler halkın arasında söylenmeye başlıyor.
Numbers14:6-9 sadece Yeşu ve Kalev “RAB bizimle korkmayın o ülkeyi alabiliriz” diye söyledikleri için bu iki kişi hariç 20 yaşından büyük olan kimse Kenan’a giremiyor.
Daha ilginç olansa 20 yaşın üstünde olan Musa’nın kendiside Kenan’a giremiyor. Onun sebebi ise şöyle:
İsrail halkı Zin çölüne geldiklerinde içecek suyumuz bile yok neden bizi buraya getirdin diye söylenince Tanrı Musa’yla Harun’a değneği alıp kaya vurmalarını ve ordan su çıkacağını söylüyor. Musa ve Harun denileni yapmak için halkı toplayıp şu cümleyi kuruyorlar “bu kayadan size su çıkaralım mı?”(Numbers20:10,11) Deyip kayaya vuruyorlar ve su fışkırıyor, herkes sudan içiyor ancak daha sonra Tanrı Musa’ya şunu söylüyor:
Detronomi32:48-51 “Zin çölünde bana ihanet ettiniz, kutsallığımı önemsemediniz bu nedenle vaat ettiğim ülkeye uzaktan bakacaksın ama oraya giremeyeceksin” diyor.
Detronomi34:1-4 Tanrı dağa çıkıyor Tanrı ona Kenan topraklarını gösteriyor ama Musa’ya atalarına vaat ettiğim bu topraklara sen giremeyeceksin diyor.
Musa’da öldükten sonra yerine Yeşu geçiyor ve Kenan ülkesine girerek orayı fethediyor. Buraya kadar olan kısımda neler olduğuna dikkatlice bakalım:
1-)İlk vaadimiz Ham Sam’a köle olsun
-Ham’ın soyundan olanların yaşadığı ülke Kenan ülkesi
-İbrahim=>İshak=>Yakup=>Yusuf=>Musa=>Yeşu bunların hepsi Şam’ın soyundan gelenleri.
-Sam’ın soyundan gelenler Ham’ın soyundan olanların yaşadığı Kenan ülkesini ele geçirdiğinde Tanrının Nuh’a verdiği vaat gerçekleşmiş oldu.
2-)Sonra İbrahim’e Kenan topraklarını göstererek bu topları sana ve soyuna vereceğim dedi ve bu vaatte gerçekleşmiş oldu.
3-)İbrahim’e senin soyun yabancı ülkeye girecek orda köle olacaklar ve sonra ben onları ordan kurtaracağım dedi. Vaatlerin gerçekleşmesine bakınca:
Yabancı ülke=mısır 
Soyun=Yusuf 
Çıkaran=Musa 
Tüm bunları yapan kimdi? Tanrı değil mi?
Vaatlerin gerçekleşmesini kanıtlayarak aslında biz neyi de kanıtlamış olduk? Nuh’un İbrahim’in Musa’nın hepsinin Tanrının peygamberi olduğunu çünkü en başta ne dedik eğer birisi Tanrı adına konuşur ve konuştuğu söz yerine gelirse o kişi Tanrının peygamberidir, Tanrıya aittir değil mi? 
Bu vaat gerçekleşme mantığı Tanrıya ait olan her yazının genel içeriğini oluşturuyor. Tanrı sürekli vaat verip gerçekleştirerek iş yapıyor.
Mümin 5.Onlardan önce Nuh’un kavmi ve onlardan sonra gelen topluluklar da yalanlamıştı. Her ümmet kendi peygamberini yakalayıp cezalandırmaya azmetmişti. Hakkı yok etmek için batıl şeyler ileri sürerek tartışmışlardı. Bu yüzden onları kıskıvrak yakaladım. Benim cezalandırmam nasılmış, (gördüler)!
Mümin 6.Böylece Rabbinin, inkâr edenler hakkındaki, "Onlar cehennemliklerdir" sözü gerçekleşmiş oldu.
Yazılara bakarsak Nuh ve sonrasında gelen kavimlerin yaptığı ortak bir şeyden bahsedilir. O da şu ki Tanrının göndermiş olduğu peygamberleri cezalandırmaya çalıştıklarından bahsedilir. Ama 6. Ayette Tanrı o peygamberleri inkar edenleri kıskıvrak yakalayıp cezalandırdığını ve böylece de inkar edenler için vaat edilmiş olan “onlar cehennemliklerdir” sözünün gerçekleştiğini söylüyor.
Hud 25. Andolsun, biz Nuh’u kavmine peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Hud 26. "Allah'tan başkasına ibadet ve kulluk etmeyin. Doğrusu ben sizin adınıza elem dolu bir günün azabından korkuyorum."
Hud 27. Kavminin inkâr eden ileri gelenleri, "Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da ancak en aşağılıklarımızdan ibaret olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz" dediler.
Adem’in soyundan gelen o halk Nuh’a ne diyor? Yalancı değil mi? Yani Nuh Tanrının peygamberi olduğunu, onun vaat olan sözlerini duyurduğunu söylediğinde halk olan yalancı olduğunu söyleyerek Nuh’a yalancı peygamber diyor. O zaman az önce öğrendik Nuh halkın söylediği gibi gerçekten yalancı peygamberse ne olması lazım? Söylediği sözlerin yerine gelmemesi gerekir değil mi? 
Açıkça yazdığı gibi halk Nuh’a doğru söylüyorsan söylediğin şeyi gerçekleştir diyor. Peki sonuç ne Nuh’un vaat ettiği o tufan gerçekleşti değil mi? O zaman bu olay bize neyi gösteriyor Nuh gerçekten Tanrının gönderdiği bir peygambermiş ve Adem’in soyundan gelen o insanlar Nuh’u takip etmeyerek yargılanıp yok oldular. Ama o insanlar Adem’i gördüler Adem onlara Tanrıyı öğretmiştir değil mi? Yani o insanlar da Tanrıya inanıyorlardı. Ama Tanrı bir peygamberinin gönderince onu yalancı olmakla suçladılar ve onu takip etmediler sonuçsa yok olup gittiler. Bu olaya bakınca inananlar mı kurtuldu yoksa Tanrının Nuh’un aracılığıyla bildirdiği vaadin gerçekleşmesini takip edenler mi? Gerçekleşmeyi takip edenler değil mi? İşte bu da aslında çağlardan beri insanların yaptığı bir yanılgı için örnektir. Bütün dinler inan kurtulacaksın diye öğretir ama kitaplardaki yazılar, olaylar çok farklı bir şeyden bahsedilir. Bilmen gerek bilip iman etmen gerektiği.
Neden buna ihtiyacımız var?
Çünkü Tanrı çağlardan beri yalancı peygamberlerin sürekli ortaya çıktığını ve bu yalancı peygamberlerle gerçekten Tanrıya ait olan peygamberi nasıl ayırt edeceğimizi bize anlatmak, kavratmak için vaat-gerçekleşme mantığını kullanıyor. Çünkü:
Şeytan yalan vaatte bulunuyordu değil mi? Tanrıda gerçek olan vaatte bulunuyordu. Yalan vaatte bulunan kişide Tanrıya değil şeytana ait oluyordu. Nedeniyse şeytanın vaat verip gerçekleştirme gibi bir kabiliyeti yok gaybı bir tek Tanrı biliyor değil mi? Bu yüzden şeytan vaat verip gerçekleştiremiyor. 
Söylediği sözler gerçekleşen peygamber de Tanrıya ait peygamber oluyordu.

Yorumlar